Rekabetle Başa Çıkmanın Yolları

Rekabetle Başa Çıkmanın Yolları
hamburger.svg

Kendi işini yapanlar için ‘rekabet’ büyük bir dikkat dağıtıcı.

Rakip düşüncesi aslında var olanın kısıtlı, az, sayılı olduğuna inanmaktan geliyor.

Yani, siz müşterinin sınırlı olduğuna inanırsanız, tükeneceğine de inanırsınız ve ‘müşteriyi ilk kapanlardan olma’ eğilimi oluşturursunuz.

Halbuki, yaptığınız iş insanların ihtiyacıysa ve değer oluşturuyorsa, o konuda müşteri dünya döndükçe sınırsız olacaktır.

Elbette piyasadaki yerinizi anlamak, yapılacaklara karar vermek, doğru konumlanmak, ölçeklendirme ve gelişme konuları için benzer işleri yapan rakipleri dikkatli seyretmek önemli. Bununla birlikte takıntılı şekilde ve müşteri kaybetme hissi ile rakiplere odaklanmak tehlikeli. Çünkü bu, işinizi büyütmediği gibi sizi de psikolojik açıdan yıpratır. Yıprandığınızda işi sürdürmek daha da zor olacaktır.

Peki ne yapmalı?

Aslında en uygunu rekabet duygusunu sağlıklı yönetebilmek. Bunun için işinize yarayacak bir kaç noktadan bahsedeciğim.

  • Rakiplerinizi inceleyin, onlardan öğrenin ama onların sonuçları ile demoralize olmayın. Esas odağınız tüm gücünüzle işinizde olsun. Unutmayın! Odağınızı nereye koyarsanız onu çoğaltırsınız.
  • Kimin önde, kimin ilk olduğuna aşırı değer vermeyin. Sıralamalar değişkendir. Bilinmeye değer önemli şey şu ki, her zaman birileri önünüzde birileri arkanızda kalacaktır. Bu sebeple rekabet etmeye değer tek kişi kendinizsiniz.
  • Rakiplerinizden öğrendiklerinizi malzeme olarak alın ama taklit etmek yerine kendi tarifinizi oluşturun. Emin olun içiniz çok rahat edecektir.Çünkü insana kendi olma çabası huzur verir.
  • Kendinize ‘Herkese yetecek kadar müşteri’ olduğunu her gün tekrarlayın. İlk başlarda inanmasanızda zamanla doğal düşünceniz olacağından emin olabilirsiniz.
  • Kaygılarınızı yönetemiyorsanız yardım alın. Bunu önemseyin.

Sam Altma’ın ‘Startup nasıl başlatılır / How to start a Startup’ önerilerinde şöyle anlatıyor;

İşinizi yaparken %99 oranında rakipleri görmezden gelmelisiniz. Özellikle de çok para kazandıklarında ve her yerde görünür olduklarında. Rakipleriniz sizi batırmak için çok fazla çaba harcamadıkça onlara değil işinize odaklanın. Görünür olmak kolaydır ama gerçek iş yapmak o kadar da kolay değildir. Bu konuda Henry Ford ‘’Asıl korkulması gereken sizi rahatsız etmeyen sürekli görünür olan değil her zaman kendi işini daha iyi hale getirmek için çalışan rakiptir.’’ demiştir.’’

Başarınız, zamanınızı nereye harcayacağınıza karar vermenize bağlı.

Rakiplere mi işinize mi? Seçim sizin.

en_GB