Koçluk endüstrisi hızla gelişirken zamanın ruhuna göre de evrimleşiyor. Koçluğun ilk tanımından şimdilerdeki tanımına baktığımızda arada nasıl farklar var ise, geleceğin dünyasında da bizi bekleyen yeni inovatif yaklaşımlar elbette olacaktır.
Koçluğun özü ve insanlığa hizmet şekli ana temeller olarak kalırken, yansımaları, düşünme şekline etkileri, kullanım şekilleri ve daha birçok konu tartışmasız yeni dünya düzenine uyum sağlayacak.
Peki, koçluk dünyasının işleyişini gelecekte muhtemel hangi değişiklikler bekliyor?
En başta daha şimdiden pandemi döneminde artan bir hızla kullanmaya başladığımız “sanal koçluk” gündemimizde olacak.
Yapay zekalar, artırılmış gerçeklik, NFT dünyası, kripto ödemeler gibi konular eminim sizlere de sektörde nasıl bir değişime ihtiyaç duyulduğunu gösteriyordur. Sanal çalışmalar hayatın her yerinde hızlı bir şekilde konumlanırken uzakta kalmak sadece fırsatları kaçırmak anlamına geliyor.
Şimdilerde Zoom üzerinden yaptığımız koçluk seanslarını “Hologram” ortamda koçluk seanslarına geçirmek hiç de uzak değil. Uyumlanmanın uzaktan olması belki de alışacağımız bir durum olacak.
Şöyle bir düşünün, yapay zekâ çalışmalarının dil alanındaki gelişmeleri ile ana dilinizde, tüm dünyada geniş bir kitleye ulaşarak, evinizin konforunda, uygun maliyetlerle ve tamamen hologram ortam etkisinde koçluk yaptığınız.
Nasıl olurdu?
Bazılarına göre harika ama bazı koçlara bugünün geleneksel çalışma ortamları açısından itici geliyor olabilir.
Ama küresel iklim krizleri, beklenmedik hızlı göçler, salgınlar, doğal afetler vb. durumlar bu teknolojileri kullanmanızı daha elverişli hale getirecek. Belki bir seçenek değil yeni doğalınız olacak. Bu sebeple bu konuda gelişmeleri takip etmek hatta öncülük etmek mesleğin itibarına ve yaygın kullanımına da hizmet edecektir.
Diğer bir konu;
Müşterilerin daha geniş bir alandan hizmet alabilmesi ve çok fazla seçeneğe maruz kalması satın alma davranışlarına yansıyacaktır. Bu sebeple genelci koçlara olan talep yerini daha özel alanlarda çalışan, nişleşmiş ve özellikle kişisel deneyimleri farklı sunabilen koçlara yönelik olacak.
Sizi diğer koçlarla aynı yapan değil onlardan farklı kılan yönlerinizi vurgulamalısınız. Bunu koçluk seanslarınıza yansıttığınız kadar pazarlamanıza da uyarlamalısınız ki kalabalıklar içinde seçilmeniz kolay olsun. Bu kalabalık sadece koçluk değil koçluğa yakın görülen alanların da kalabalığı demek. Dolayısıyla rekabet kavramı aslında bugünden çok farklı olmaya başlayacak.
Bu konuya değinmişken şimdilerde var olan ama gittikçe artacak bir kavramı da işinizde kullanmanız elzem olacak.
Peki nedir o kavram?
‘Rekaberlik’
Beraberlik (Cooperation) ve Rekabet (Competition) kavramlarının birlikteliğinden Rekaberlik (Co-opetition) olarak ortaya çıkan bir kavram.
Rakiplerinizle ortak çıkarlarınız doğrultusunda iş birliği yapmak olarak tanımlanıyor.
Eski dünya tanımında rekabet, birinin kazanmasını diğerinin kaybetmesini içerirken, ‘rekaberlik’ ile kazanırken, birlikte etkiyi büyütmek ve büyümek anlamını içeriyor.
Hem sektörün çok daha büyük değer üretmesini sağlamak hem de yıkıcı rekabetle sektöre zarar vermekten uzak durmak adına etkili bir tanım.
Koçluk dünyasının da bu kavramla tanışarak daha anlamlı etkiler bırakması gerektiğine inanıyorum. ‘Neler yapabilirim?’ Sorusunu şimdiden sormaya başlayın.
“The Startup Owner’s Manual” (Girişimcinin El Kitabı) isimli kitabı 2014 yılında Türkçeye çevirirken bu kavramı Türkçeye kazandıran Ahmet Usta, rekaberlik için nasıl bir strateji belirlenir konusunda şunları söylüyor,
‘Her işletmenin ve sektörün farklı ihtiyaçları ve davranış şekilleri olmakla birlikte başarılı bir rekaberlik kurmak için belli başlıklarda strateji geliştirilmesi gerekiyor.
O başlıkları şu şekilde sıralayalım:
• Bilgi paylaşmaya hazırlanın.
• Yeni bir şeyleri ortaya çıkarmayı hedef olarak belirleyin.
• Tarafların masaya farklı şeyler koydukları bir rekaberlik oluşturun.
• Rekaberlik yaparken rekabet ile alakalı kanunları çiğnemediğinizden veya kartel oluşturmadığınızdan emin olun.’
Ve son olarak değinmek istediğim konu;
Çeşitlilik (Diversity) ve Kapsayıcılık (Inclusion).
Bu kavramlar, özellikle ülkemizdeki gibi benzerlerin çokluğu ile yaşayan toplumlar için daha fazla konuşulur olacak. Çünkü artık global alanda, sonsuz kombinasyonda müşteri ile çalışacak koçların, bu konulardaki yaklaşımını sadece koçluk seansında değil, iş yaşamının merkezine koyması gerekecek.
(Seans bitince müşterinin tam ve bütün olması bitmiyor.)
O zaman farklılıklara açık olmayı hayatınızın temeline yerleştirmek, şimdiden esnek düşünebilmek geleceğin yetenekleri arasında.
Teknoloji kullanımı hızlı gelişmelerle özellikle x jenerasyonun kullanmakta çekingen kaldığı bir alan. Geleceğin dünyasında etkili koçluk için teknolojinin kullanımı ve bu alandaki gelişmelere, insan potansiyeline olan inanç ile koçluk yapılmasını önemsiyorum.
Bu nedenle, koçlar teknolojinin faydalarını ve dezavantajlarını değerlendirmeyi ve teknolojinin etik kullanımı konusunda çalışmayı teşvik edebilirler.
Koçlar ayrıca, teknolojiyi özellikle sosyal medyayı nasıl etkili bir şekilde kullanacaklarını öğrenmeliler.
Dijital yetkinlikler her koç için çok önemli. Ve bu kaçınılmaz değişime ya şimdiden ayak uydururken kendi sanatınızla harmanlamayı öğreneceksiniz ya da işinizi yaparak etki sağlama konusunda zayıf kalacaksınız.
Seçim sizin.