Koçluk, dünyada ve Türkiye’de insanların hayatlarını daha iyi yönetmek ve başarılı olmak için kullandıkları etkili yöntemlerden biridir. Bununla birlikte disiplin olarak başka alanlarla çokça karıştırılmaktadır.
Örneğin; girişimciler için koçluk denince akla girişimci olmak isteyenlere yön gösterme ve akıl verme geliyor.
Halbuki, dünyadaki tanımıyla karşılaştırıldığında koçluk kesinlikle akıl vermeyi, bilgi sunmayı, yönlendirmeyi içermiyor. Bunlar danışmanlıkta ve belli açıdan mentorlukta olsa da koçluğun alanı değil.
Yani, koçluk kişiye akıl vermek değil, kendi aklı ile çözüme gitmesine destek vermek. Doğruyu göstermek değil farklı açılardan kendi gözlemini ve çıkarımını yapmasına alan açmak. Sorumluluğu yetişkin olan bireye bırakmak.
Dinleme ve kişinin gündemine göre, onun dünyasından soru sormayı içeren koçluk, daha önce bildiğimiz bir alana benzemediği için maalesef ne olduğu tam anlaşılamıyor. Ancak deneyimleyenler etkilerini hissedebiliyor.
Peki girişimciler koçluktan nasıl fayda sağlar?
Koçluğun pek çok faydasının yanında, bir girişimcinin koçluktan sağlayacağı 3 temel fayda var.
1- Kendini tanır.
İyi bir koçla seans yapmak, aynaya bakmak gibidir. Kendinizi görürsünüz. Koçu veya başkasını değil.
İnsanlar, hele ki girişimci ruhlu insanlar kendilerini çok iyi tanıdıklarını zannederler. Halbuki hepimizin, psikolog Joseph Luft ve Harrington Ingham ın ‘Johari Penceresi’ tekniğinde anlattığı gibi ‘Açık, Gizli, Kör ve Potansiyel’ olmak üzere 4 tane alanı var.
Koçluk ile bir girişimci, hangi alanlarını açık tutacağını, hangi alanlarını gizli bırakacağını fark eder. Kendine yakın tehdit ve fırsatların olduğu kör noktaları görür ve ona göre eylem planı hazırlar. Yapabilme gücü olduğu ama asla farkına varamadığı yeteneklerini keşfeder. Adeta yeniden kendini inşa eder.
2- Odaklanmayı sağlar.
Günümüz dünyasının en önemli sorunu yoğun uyaranlar arasında odaklanıp verimli sonuçlar üretme zorluğu.
Odaklanabilmek için öncelikle kişinin kendine özel zaman ayırması şart. Özellikle zorlu süreçler ve önemli konular, dikkatle düşünme gerektiriyor. Bununla birlikte acil işlerin bizi oyalaması, önemli işlere yeterince zaman ayırmanın önünde en büyük engel.
Koçluk çalışmaları bu karmaşık düzende durmayı, belli ve önem arz eden bir konu üzerine derinlemesine odaklanmayı sağlıyor.
Peki nasıl?
Sorularla.
Odaklanmanın en güçlü silahı güçlü sorulardır. İstenilen konu üzerine etkili sorular ile derinlemesine düşünebilmek şu zamanın lüksü.
Koçun soruları sahne ışıkları gibidir. Üzerine düşündüğünüz konuyu aydınlatırken gereksiz alanları kapatarak düşünce kaymasını önler. Böylece orijinal ve kişisel cevaplar bulabilirsiniz.
Ayrıca sorular farklı açılardan da bakmayı sağladığı için inovatif düşünceyi, böylece daha önce akla gelmemiş fikirleri de ortaya çıkarır. “Farklı ne yapabilirim?” sorusunun cevabını koçlukla çok rahat bulabilirsiniz.
3- Motivasyon sağlar.
Girişimcilik yolculuğu tahmin edilebilir değil. İnişleri çıkışları, beklenmedikleri ve bolca şaşırtmaları var. Bu beklenmedik durumlar her girişimciyi oldukça yorar.
Böyle zamanlarda motivasyon kaybının yaşanması normal, bununla birlikte zamanla yarışan bir girişimcinin de bir an önce tekrar motive olarak harekete geçmesi önemli.
Koçluk çalışmaları, günümüz dünyasında motivasyon sağlamak için, girişimcinin hedeflerini netleştirmeye yönelik yöntemler sunar.
Hedefler her daim pozitif ve girişimcinin kontrolü altında olmalıdır.
Koçluk süreci bir girişimcinin kendi kontrolü altında olmayanlara üzülmeyi bırakıp kendi kontrolü altındakileri değiştirebilmeyi fark ettirir. Yani ancak kendi değiştiğinde sonuçların değişeceğini, değiştiremeyeceği sonuçlar için de nasıl karakter inşa etmesi gerektiğini anlar.
Hedefler netleştikten sonraki adım, girişimcinin hedefe ulaştığındaki değer ve kimlikleri zihinsel deneyimlemesidir. Zihinsel tasarlama en etkili motivasyon aracıdır.
Böylece oluşan iç motivasyon etkili ve emin eylem adımlarına dönüşür. Eyleme dönüşmeyen düşünceler anlam ifade etmez, o sebeple her çalışma eylem adımları ve bunların kararlılıkla sürdürülebilmesi için yöntemler belirleme ile sonlanır.
Hatırlamanız gereken en önemli nokta şu:
Önce zihninizin içine girmelisiniz ki yansımaları başarılı bir girişimcilik olsun.
Diğer türlü tahmin edilemeyen girişimcilik sisteminde hem fiziksel hem ruhsal olarak kaybolur gidersiniz. Tıpkı binlercesi gibi.
Peki tüm bunları bir koç olmadan kendi kendimize yapamaz mıyız?
Elbette farkındalık ve bazı teknikleri öğrenerek kendine koçluk yapmak mümkün. Bununla birlikte biz kendimize karşı açık ve dürüst (bilinçsiz şekilde) olamayabiliyoruz.
Bunu tanımlamak için güzel bir fıkra paylaşmak istiyorum.
Bir gün, adamın biri arabasının anahtarlarını kaybeder ve akşamın karanlığında sokak lambasının altında aramaya başlar. Oradan geçen başka biri adamın çaresizce aradığını görünce ona yardım etmek ister ve birlikte anahtarları aramaya devam ederler. Uzun bir süre sonra anahtarları bulamayınca yardım eden kişi, ‘Tam olarak nerede kaybetmiştiniz anahtarınızı?’ dediğinde adam uzakta karanlık bir yeri işaret eder. Bunun üzerine yardımcı olan kişi şaşkınlıkla sorar, ‘Peki o zaman neden burada arıyoruz da orada aramıyoruz?’ Adamın cevabı: ‘Ama burada ışık çok iyi.’
İşte bizler karanlıklarda olan cevapları güvenli yerlerde arayarak vakit geçirdiğimiz için doğru yere yönlenmemizi sağlayacak yöntemlere ihtiyaç var. Koçluk da bu etkili yöntemlerden biri.
Siz ne dersiniz?