Türkiye’deki Kadın Girişimciler Kim?

Türkiye’deki Kadın Girişimciler Kim?

Dünyada 582 milyon girişimcinin 282 milyonu kadın. Türkiye’de ise kadın girişimci sayısı 138 bin. Her geçen yıl hem dünyada hem Türkiye’de kadın girişimciliği büyük bir ivmeyle artarken önemli bazı gerçekleri de göz önüne sermekte.

Kadınların girişimcilik ekosisteminde daha çok var olması sağlıklı toplum yapısının oluşmasını, ekonomik ve sosyal kalkınmaya ciddi katkı sağlanmasını ve özellikle toplumsal cinsiyet çıktısı olarak kadına yönelik şiddetin azalmasını destekleyecektir. Bu amaçla Türkiye’de girişimci kadınlar konusunda yapılan araştırmalar ve verileri incelemek, ülkede kadın girişimciliğinin nasıl evrildiğini anlamak, ülke gerçekleriyle yüzleşmek ve kadınların girişimcilikte hangi çalışmalarla destekleneceğini stratejik olarak belirlemek açısından kıymetli. Mevcut araştırmalarda kadınları girişimciliğe yönlendiren 3 temel nokta göze çarpıyor.

1- EKONOMİK OLARAK ÖZGÜR OLMA İSTEĞİ

Maddi olarak eşe, aileye veya çalıştığı yere bağımlı olan kadınlar kendi özgür iradeleriyle hareket etmekte zorlanıyor. Kadınlar kendi tasarruflarında para kullanarak;

  • Rahat hayat koşulları elde etmeyi,
  • Hesap vermeden yaşamayı,
  • Çocuklarına daha iyi bir hayat sunmayı,
  • Ailelerine destek olmayı ve
  • Gönüllü işlere bütçe ayırmayı istiyorlar.

2- BİREYSEL TATMİN

Kendini gerçekleştirerek bireysel tatmin sağlama isteği her insanda var. Bununla birlikte ‘nasıl’ yapılacağı kişiye özel.

Girişimcilik bugün birçok kadının bireysel tatmin sağlamak için seçtiği var olma alanı. İçte tamamlanmış hissetmek, başarı duygusunu tatmak, insanlara fayda sağlamanın hazzını yaşamak ve toplumda saygınlık kazanmak için kendi işini kuran kadın sayısı her geçen gün artmakta.

3- ZAMAN EKSİKLİĞİ

Kadınları girişimciliğe ‘zaman’ açısından çeken nokta, onu istedikleri gibi kullanma özgürlüğü ve esnekliği. İstediği vakitte program yapma, kendi şartlarında iş götürme, işin içine tatil, tatilin içine iş koyma, sevdiklerinin özel zamanlarına tanıklık etme ve benzeri konular kadınlar için girişimciliği cazip kılıyor. Ayrıca, Türkiye’de kadınlar çalışıyor olsa da hâlâ bakım sorumluluklarını fazlasıyla üstleniyorlar.  Toplumun da bu konuda kadına ağırlıklı bir rol biçmesi kadınları zaman konusunda ciddi zorluyor.

PEKİ VERİLERE GÖRE TÜRKİYE’DE KADIN GİRİŞİMCİLER KİMLER?

Kadın girişimciliği konusunda daha fazla ve güncellenmiş çalışmaya ihtiyaç duyulduğu aşikâr. Bununla birlikte var olan çalışmalar incelendiğinde, genel tablo ülkede kadın girişimciliğine dair az da olsa fikir vermekte. ‘Türkiye’de Kadın Girişimciliği ve Girişimci Kadınların Karşılaştıkları Sorunlar Üzerine Bir Araştırma’ başlıklı çalışmada, ülkemizde kadın girişimcilerin genel yapısına bakıldığında;

  • 30-39 yaş aralığında,
  • 2 veya 4 yıllık üniversite mezunu,
  • Evli ve 2 çocuklu kadınların sayısı ağırlıkta.

Bir başka çalışma olan ‘’Türkiye Kadın Girişimcilik Endeksi – 2019 Araştırma Raporu’ da önemli bilgiler içermekte.

Çalışmaya katılan kadınlara göre;

  • Kadınlar girişimci olmayı cesaret, güç, özgürlük ve başarı olarak tanımlıyor.
  • Kadın girişimcilerin yaklaşık yarısı şirket kurarken hiç borç almıyor. Borç alanlar ise önce ailelerinden destek istiyor.
  • Kadınlar tek bir şirket kurup onda odaklı kalma tercihinde. İkinci bir girişim kuran kadın sayısı yüzde 10’larda.
  • Kadınların en büyük destekçileri eş ve aileleri, daha sonra girişimci arkadaşları ve sivil toplum kuruluşları.
  • Yurtdışına açılma konusunda istekliler, bununla birlikte destek bekliyorlar.

‘Yüksek Etki Arayışında Türkiye’de Girişimci Kadınlar Araştırma Raporu’na göre ise Türkiye geneline bakıldığında; 

  • Girişimci kadınların çoğunun ailesinde, özellikle de babalarında girişimcilik deneyimi bulunmakta.
  • Kadınların büyük bir kısmı girişimci olmadan önce aynı veya benzer bir alanda çalışmış.

İşveren kadınların en çok faaliyet gösterdiği sektörlerde göze çarpanlar;

  • İlk tercih alanlarının idari ve destek hizmet faaliyetleri olduğu,
  • Finans ve sigorta faaliyetleri sektöründe işverenlerin yüzde 36’sının kadınlardan oluştuğu ve toptan ve perakende ticaret sektöründe işverenlerin yalnızca yüzde 10’unun kadın olduğu görülmüş.
  • Türkiye’de kadınların girişimcilikte az olmasının sebebi ev, aile ve bakımsorumluluklarının orantısız olarak kadının üzerinde olduğu tespit edilmiş.

Ayrıca;

  • Türkiye’de kadınların sermaye yeterliliği konusunda erkeklere göre dezavantajlı konumda oldukları tespit edilmiş. Kendine ait para veya banka kredisi alarak iş kuran kadınların oranı erkeklere göre daha düşük. 
  • İşle ilgili yaşadıkları en büyük zorlukları sırasıyla; kayıtdışı sektörle rekabet etmek, nitelikli insan  kaynağına erişmek, vergiyle ilgili konularla uğraşmak, nakit akışını ve finansalları yönetmek, rekabetçi  ortama uyum sağlamak, yeni pazarlara açılmak, kamu desteklerinden yararlanmak, pazarlama ve satış yapmak.

Küresel Girişimcilik İzleme Kadın Raporu 2015’ verilerine göre, Türkiye ‘her 10 erkek girişimciye karşılık 3 kadın girişimci oranıyla’ 83 ülke içerisinde girişimcilikte en yüksek eşitsizliğin olduğu ülkelerden. Nüfusun yüzde 50’si kadın olan bir ülkede girişimcilik oranlarının bu kadar düşük olması aslında yapılacak ne kadar çok iş olduğunun göstergesi. Yıllar içinde ilerleme olsa da kadın girişimciliğinin hâlâ desteklenmeye ihtiyacı var.

PEKİ NELER YAPILABİLİR?

En başta ticaretin temel noktalarını, satışı ve pazarlamayı öğreterek kadınların ticari yetenekler geliştirmesi desteklenmeli.

Cam tavan etkisinin azaltılması adına koçluk, mentorlük veya gerekli durumlarda terapi desteği sağlanarak kadınların daha emin ve özgüvenli ilerlemesi sağlanmalı. Bu, cesaret kazanmalarını ve zorluklarla kolaylıkla baş etmelerini kolaylaştıracaktır. 

İş ve yaşam dengesine destek için bakım hizmetleri çeşitlendirilip, geliştirilmeli. Böylece kadınlar diğer kimliklerini ihmal etme duygusu yaşamadan daha rahat çalışabileceklerdir. 

Eğitim müfredatına cinsiyet eşitliğini destekleyecek kadın rol modelleri entegre edilmeli. Bu, kadınların ‘Ben de yapabilirim’ inancını pekiştirmesi açısından önem arz ediyor.

Kuluçka merkezleri ve teknoparklarda kadınlara özel kota uygulanması, toplum içinde fiziksel alanlarda kadına yer verildiğinin bir göstergesi ve kadınların diğer girişimcilerle bir arada olması açısından oldukça destekleyici.

Başarılı girişimci kadınların hem mentorlük desteği vermesi hem de medyada görünür olması girişimci olmak isteyen kadınlar için hızlı ve doğru yönlendirme sağlayacaktır.

Her geçen gün ekosisteme dahil olan girişimci kadınların daha hızlı, daha başarılı ve daha kazançlı olması, bizim verileri doğru okumamız ve etkili stratejilerle kadınları desteklememizle mümkün. Böylece sosyal ve ekonomik yapıda güçlenme sağlanırken, özgür ve başarılı olmanın mutluluğunu yaşayan bireyler yetiştirmek de mümkün olabilecektir.

tr_TR