Şiddeti Engellemek İçin Kadın Girişimciliğini Desteklemek

Şiddeti Engellemek İçin Kadın Girişimciliğini Desteklemek

Bugün kadına karşı şiddeti önleyecek en önemli yollardan biri kadın girişimciliğinin güçlendirilmesidir.

Bu, hem bireysel hem toplumsal ele alınması dikkat arz eden bir konu. Girişimciliği kadınlar için neden bir çözüm olarak gördüğümü, girişimci olmalarından daha çok, girişimci yeteneklerine sahip olmaları açısından anlatacağım.

Şiddet, kadınların fiziksel ve psikolojik olarak tehdit edilmesi, özgürlüklerinin engellenmesi ve acı çektirilmesidir.

Kadınlar şiddete neden maruz kalıyorlar?

Şiddetin ve tacizin temelinde ‘kadın’ kimliğine dayalı önyargılar var.

Birçok ülkede, kadınların ve kız çocukların haklarını tanımayan yasalar, politikalar, gelenekler ve inançlar bulunmakta.

Şimdi şöyle bir düşünün,

Küçüklükten itibaren güçsüz olduğu öğretilmiş, bir erkeğin himayesinde yaşayabileceğine inandırılmış, aza razı olması beklenmiş ve erkek egemen bir sistemin içinde yaşamaya mahkum edilmiş bir kadının  fiziksel ve psikolojik şiddet görmesi ne kadar mümkün?

Çok mümkün. Örnekleri ise milyonlarca.

Aksini düşünmek, uç örnekler dışında, zaten imkansız.

Bu duygu ve inanç kalıpları içinde yetişen kadınların kendini ortaya koyabilmesi, şiddete karşı durabilmesi oldukça zor.

Zoru başaran bir avuç kadın ise başka sıkıntılarla (hemcinslerinin şiddeti veya toplumun linç etmesi gibi durumlarla) baş etmek zorunda.

Maalesef, zamanın değişimi de şiddetin boyutuna şimdiye kadar pek etki etmedi.

Önceden ev hayatına mahkûm edilen ve şiddet gören kadın, artık modern dünyada çalışırken, üretirken, hayat kurarken, üstlerinden, iş arkadaşlarından, evde eşinden veya ailesinden şiddet görebiliyor.

Yani kadının kaçışı yok. Çünkü sistemler değişmedikçe kadına şiddet değişmeyecek sadece şekil değiştirecek. Kadınlar da bu şiddete korkularından dolayı boyun eğmeye devam edecek.

Peki, kadınlar neden korkuyorlar?

En temel insani korkulardan dolayı.

Sokakta kalmaktan, açlık çekmekten, çocuklarına bakamamak ve onlardan ayrılmak zorunda kalmaktan….

Ona şiddet uygulayan eşine, üstüne, ailesine hatta sisteme karşı gelirse ve kendi gelir elde etmeyi bilmiyor ve ayakları üzerinde duramıyorsa, nasıl yaşar ve sevdiklerini yaşatır? Nasıl karşı gelir ve ses çıkarır? Nasıl özgür olur? 

Bu sebeple kadın girişimciliği ve kadınlar için girişimci yetenekleri çok önemli. Yani herhangi bir şeyi  pazarlamayı, satmayı, ticari ilişki kurmayı, ticaretin iletişim dilini anlamayı bilmek ve yetenek olarak geliştirmek ihtiyaç duyduğunda kendi özgür iradesiyle, kendi istediği hayatı, istediği ülkede, istediği şartlarda kurabilmek demek.

En azından başlangıç olarak. 

Yani onu zora sokan, her türlü şiddet uygulayan sisteme ve insanlara minnet etmeden çekip gidebilme özgürlüğüne sahip olabilmek demek.

Girişimcilik bir kadına,

  • Doğru iletişim kurmayı,
  • Cesur olmayı,
  • Değer üretirken onu doğru sunabilmeyi
  • Çözüm odaklı olmayı,
  • Etkili karşılık vermeyi ,
  • Esnek olabilmeyi öğretir.

Bunlar hem öğrenilebilir hem de pratik ile yetenek haline getirilebilir başlıklar. O zaman buna yönelik çalışmalar, destekler ve bilinçlendirmeler önemli. 

Böylece, kadını şiddetten çoğu yönü ile kurtaracak yine kendisi olacak.

Bu her kadın girişimci olmalı diye anlaşılmamalı.

Her kadın, girişimcilik yolunu tercih etmese bile, bir gün ihtiyaç duyarsa, yapabileceğine dair inancının olması , ona güçlü bir duruş sergiletebilir.

Kendine boyun eğmeyen köleleri olmayınca sistem değişmeye mahkûm olacaktır. 

Ne dersiniz?

Bir başka önemli konu da, kadına yapılan şiddet ve tacizin ülkelerin ekonomik boyutuna etkisinin dikkate değer oranda fazla olması.

Var olan potansiyelini girişimciliğe aktaramayan sayısız kadın insanlığa fayda sağlayacak nice işte bulunamıyor. Bu, insanlığa işgücü ve ekonomik kazanım açısından yadsınamaz bir yük getiriyor.

Tüm bu noktalar düşünüldüğünde, özetle şunu söyleyebilirim,

Her ne kadar yaygın olsa da, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet  önlenebilir ve önlenmelidir.

Bu şiddeti durdurmak, kadınların acılarına kulak vermek ve onlara inanmakla başlar. Kadınları ve kız çocuklarını güçlendirmek için temel nedenleri ele alan kapsamlı ve kapsayıcı yaklaşımların benimsenmesi artık bir zorunluluktur, lüks değil.

Girişimcilik de bu alanda kadınlara destek verebilecek en önemli toplumsal gerçeklerden biri ve etkili çözümler ile, zaman alsa da, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti sona erdirmede kullanılabilecek etkili bir yol.

Umuyorum insanlık kullanabileceği her yöntem ile bu acı durumu bir an önce düzeltme bilinci ile çaba sarf eder.

tr_TR