Hayatın beklenmediklerle dolu olması en iyi bildiğimiz konu. Bununla birlikte sürekli düzen ve iyi olma hali peşinden koşuyoruz. Çünkü bu doğamızda var. Ama kabul etmeliyiz ki her şey bizim kontrolümüz altında değil.
Zor zamanlarda, iş kadınlarının zihinsel ve fiziksel sağlıklarına öncelik vermeleri çok önemli. Zira iş, siz devam ettiğiniz sürece var.
Stresle başa çıkmak ve zorlukların üstesinden gelmek için atabileceğiniz bazı pratik adımları bu yazıda paylaşarak, içinden geçtiğimiz şu zor zamanlarda size bir nebze katkı sağlamak isterim.
1- Her Şeyden Önce Kendinizi Toplayın.
Kendinize ilkyardım yapın.
Sessiz ve sakin bir alan seçin. Derin derin nefes alın.
Duygularınızı fark edin ve onları kabul edin. İlk ne yapmak sizi güçlü tutar ve istediğiniz duygulara hızlıca taşır? Bunları detaylıca düşünün, mümkünse yazın.
Unutmayın, duygular bulaşıcıdır.
Siz iyiyseniz çevreniz de iyi olur. Egzersiz, meditasyon, okuma veya sevdiklerinizle vakit geçirme gibi rahatlatan faaliyetlerde bulunun.
Her şey bittiğinde nerede olmak, kim olmak istiyorsunuz? Bunu yazın ve adım adım planlayın. Sonrasında küçük bir adımla bile olsa harekete geçin. Eyleme geçmek sizi yolda tutar.
2- Kontrolünüz Altındakilere Odaklanın.
Olaylar ne kadar kontrolünüz altında? Olmayan tarafa dikkatinizi kesin. Sizin kontrolünüz olan taraftan neler yapabilirsiniz? Tespit edin.
Örneğin, kendinizi depremde enkaz altında kalan insanlar hakkında çok endişelenirken buluyorsunuz. Bu gerçekten ciddi ve pek çok insanın endişe duyduğu bir durum.
Bu konuda yapacaklarınız varsa hiç beklemeyin. Bununla birlikte eliniz ulaşmıyorsa, endişelenmek bir girişimci olarak çok değerli zamanınızı ve enerjinizi ‘harcatır’.
Belki şu anda deprem bölgesindeki insanlara yardım eden tüm kuruluşların bir listesini yapabilir ve bağışta bulunabilirsiniz. Veya zaman içinde sizin etki edeceğiniz noktaları çıkarabilir ve desteğinizi gösterebilirsiniz. Sakin kalmaya çalışın.
3- Başkalarıyla Bağlantı Kurun.
Arkadaşlarınızdan, ailenizden ve meslektaşlarınızdan destek alın veya iş kadınları için bir destek grubuna katılmayı düşünün. Karşılaştığınız zorluklar hakkında başkalarıyla konuşmak, kendinizi daha az yalnız ve daha güçlü hissetmenize yardımcı olur.
4-Sosyal Medya Sınırlamasını Önemseyin.
Felaket zamanlarında acıyı paylaşmak çok güzel. Bununla birlikte başımıza gelmemiş bir acıyı sanki gelmişçesine kendimizi perişan etmek takdir edersiniz ki pek mantıklı değil.
Bir kişilik acıyı iki kişilik, yüz kişilik acıyı milyon kişilik yapmak kime ne sağlar? Bu sebeple olabildiğince moralinizi yüksek tutmak için çalışın ki, size ihtiyaç olduğunda sahaya inip gerçek desteği sağlayabilesiniz.
Steve Jobs’un dediği gibi: “Başkalarının fikirlerinin gürültüsünün kendi iç sesinizi boğmasına izin vermeyin.”
Özellikle dikkat edin, elinizden bir şey gelmediği durumlarda sosyal medyada aktif olmayı bir katkı sağlamak olarak algılıyor olabilirsiniz. Kendinizi suçlu hissetmek ve acıyı sosyal medyadan takip ederek paylaştığınızı zannetmek en büyük yanılgı. Durumunuzu fark edin lütfen.
5- Sınırlar Belirleyin.
Tükenmişliği önlemek için başkalarının negatif söylemleri ile aranıza net sınırlar koyduğunuzdan emin olun. Özellikle toplumsal büyük felaketlerde bu sınırları belirlemek zor olsa da siz hep ileriyi düşünerek hareket edin.
6- Gerekirse Profesyonel Destek Alın.
Her olayı kaldırabileceğinize inanmak bu zamanda pek akıllıca değil. Bazı zorluklar yönetilebilir bununla birlikte bazı zorluklar kendi başınıza yönetmeniz için çok ağırdır. Herhangi bir psikolojik zorluğun üstesinden gelmek ve destek almak için bir terapist veya uzman ile görüşmeyi düşünün.
7- Mola Verin.
Gün boyunca molalar için zaman ayırın ve yeniden şarj olmak ve yenilenmek için yeterli vakti verdiğinizden emin olun. Küçük zihinsel ve bedensel dinlenmelerin uzun vadeye etkileri tahmininizden bile çok olur.
Fiziksel ve zihinsel sağlığı korumak için yeterince uyuduğunuzdan, dinlendiğinizden ve gerekli besinleri aldığınızdan emin olun.
8- Tüm Yaşananlarda İşinizin, Markanızın Nasıl Değer Sunabileceğini Fark Edin .
Para her türlü kazanılır ama insanların gönlünü kazanmak işinizin değerini artırır. Bunu gerçekçi yapmak kalplere girmek açısından kıymetli. Zor zamanlarda aklınızda kalan markaları düşünün. İşte onlar insan odaklı yaşam için çalışanlar.
Unutmayın, mücadele etmek hayatın bir gerçeği, bunu sorun olarak görmeyin. Ve yardım istemek zayıflığın değil, gücün bir işareti.
Tüm bunların bir süreç olduğunu, süreç bittiğinde ayakta kalabilenlerin önce kendini yönetmeyi bilenler olduğunu fark edeceksiniz.
Kendinize dikkat ederek ve destek arayarak, zor zamanların üstesinden gelebilirsiniz. Ama bunu siz yapabilirsiniz, kimse sizin için yapamaz.
Tercih sizin. Ya hemen ayağa kalkmanın yollarını bulur hem işinizi hem işinizin oluşturduğu değeri yaşatırsınız veya kendinizle birlikte her şeyi aşağı çeker, yıkar gidersiniz.
Gelmiş geçmiş güçlü girişimcilere bakın, sıkıntılı zamanlarda toplumdan farklı olarak çok daha güçlü olurlar. Çünkü onlar bu duruma daha en baştan hazırlanırlar; hem zihinsel hem fiziksel olarak.
Güçlü kalmanın her zaman ‘sizce’sini bulmak ise hızlıca toparlanmanıza büyük katkı sağlayacaktır.
