1-Tutarlı bir şekilde çalışmıyorsunuz.
Bir hafta boyunca tam bir paylaşım kraliçesisiniz.
Reels’ler paylaşıyorsunuz, iç görüler aktarıyorsunuz, müşteri başarı hikayeleri anlatıyorsunuz.
Sonraki hafta mı?
Sessizlik.
Bu tembel ya da isteksiz olduğunuzdan değil.
İşinizin bir yerinde bir şeyin “ters” hissettirmesinden.
Ve bilinçli ya da bilinçsiz şekilde, sürekli frene basıyorsunuz.
2-İlhamdan çok tükenmiş hissediyorsunuz.
İşinizi sunmaya heyecanla uyanmak yerine,
kendinize yüklediğiniz tüm “yapmalıyım”larla tükenmiş hissediyorsunuz.
Bu, işinizin hayal ettiğiniz gibi hayatınıza uyum sağlamadığının bir işaretidir.
3-Çok fazla teklifi aynı anda idare etmeye çalışıyorsunuz.
Bir zamanlar şöyle düşünmüştünüz.
“Daha fazla teklif = daha fazla para.”
Ve birçok teklif oluşturdunuz.
Ama şimdi kendinizi bir sirk gösterisinde gibi hissediyorsunuz…
Her yöne tabak çeviriyor, hiçbirinin düşmemesi için dua ediyorsunuz.
Oysa büyümek, onlarca farklı teklif yaratmak anlamına gelmez.
4-İçerikleriniz artık size benzemiyor.
Gerçekten söylemek istediklerinizi değil,
İnsanların duymak istediğini düşündüklerinizi yazıyorsunuz.
Evet, belki kusursuz görünüyor.
Ama çekici değil.
5-Sattığınız şey sizi artık heyecanlandırmıyor.
Kendinize “Bunu gerçekten yine mi anlatmam gerekiyor?” diye soruyorsunuz.
Oysa teklifleriniz, pazartesi sabahı ilk kahve yudumu gibi sizi canlandırmalı.
Sizi bile heyecanlandırmıyorsa, kitlenizin heyecan duymasını nasıl beklersiniz?
6-Artık başarılarınızı kutlamıyorsunuz.
Yeni bir müşteri kazandığınızda eskiden çok heyecanlanırdınız.
Şimdi sadece bir “tamamlandı” kutucuğu gibi geliyor,
ve hemen bir sonraki hedefe geçiyorsunuz.
7-Her adımınızı sorguluyorsunuz.
“Doğru insanlara mı konuşuyorum?”
“Doğru şekilde mi ifade ediyorum?”
“Fiyatımı mı düşürmeliyim?”
“Yeterince sık paylaşıyor muyum?”
Sürekli kafanızın içindesiniz —liderliğinize, sezgilerinize güvenmek yerine her şeyi analiz ediyorsunuz.
Bu maddelerden birine bile başınızı salladıysanız…
Muhtemelen işinizle tam olarak hizalı değilsiniz.
Hizalı bir iş böyle hissettirmez.
İşinizle tam uyumda olduğunuzda, her şey basit ve keyifli gelir.
Teklifleriniz, bilinçli bir niyetle tasarlandığı için kendiliğinden satılır.
Mesajlarınız, doğrudan hedef kitlenizin kalbine dokunur.
Kararlarınız net, cesur ve emin olur — ikinci kez düşünmeye gerek kalmaz.
Ve her sabah sakin, odaklanmış ve büyümenizin kontrolü sizde olarak uyanırsınız.
Peşinde olduğunuz bir sonraki başarı seviyesi, “daha fazla yapmakla” gelmeyecek.
O, “derin bir hizalanmayla” gelecek.
Bunu biraz düşünün.
